Cumhurbaşkanlığı Cumhurbaşkanlığı tarafından Ankara’da düzenlenen “Türkiye-Fransa İlişkileri Fırsatlar ve Zorluklar Paneli”ne Türkiye Büyük Millet Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç ve Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Herve Magro katıldı. , son dönemde iki ülkenin çıkarlarını değerlendirdi.
Kılıç, tarihten bu yana yoğun etkileşim içinde olduğunu belirttiği iki ülkenin uluslararası konseylerde temas ve müzakere halindeyken ortaya çıkan gelişmelere dikkat çekerek, bu müzakerelerin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecini başlattığını hatırlattı ( AB).
AB denilen büyük niyet proje ve yapılanmasında Almanya ve Fransa’nın söylemlerinin ve ortaya çıkarmak istediklerinin büyük önem taşıdığına işaret eden Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu iki aktörün AB’de olmasını istediği konuların olmaması zor. Tabii onların da kendi süreçleri var, tabii ki AB üye ülkelerinin oyları eşit ama burada bazı şeyleri açık yürütüyorsak o zaman Açık konuşuruz.Gerçek şu ki bu iki ülke en değerli konumdalar.Bugüne baktığımızda Türkiye’nin en önemli projelerinden biri AB üyelik sürecidir.Fakat bizim geleneklerimizde bir söz daha vardır: ‘Çok’ çok açgözlülük seveni sıkar.’ Türkiye’nin AB ile müzakere sürecinin önündeki en büyük engel eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’dir.’Neden? Çünkü Türkiye’nin üyeliğini siyasi olarak bloke etmek için Yunanistan ve Rum kesimi ile birlikte hareket etti. Çok saygı duyduğum ve değer verdiğim Merkel Hanım maalesef buna karşı bir tavır almamıştır.”
Fransa’dan Türkiye ile tarihi bağlardan kaynaklanan sevgi ve ilişkileri dikkate alarak müzakere ve işbirliği yapmasını beklediğini dile getiren Kılıç, iki ülke halklarını doğrudan etkileyen konularda birlikte adım atmayı umduklarını sözlerine ekledi.
“Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde AB üyelik sürecinde ilerleme kaydedildi”
Büyükelçi Magro, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin öncelikli sorunların ortasında olduğunu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde bu süreçte mesafe kat edildiğini de hatırlattı.
Türkiye’nin AB üyeliğinin hem kendisi hem de Avrupa için önemli olduğunu söyleyen Magro, Avrupa Konseyi’nin Aralık 2020’de Türkiye-AB ilişkilerine yönelik pozitif gündemli bir yol haritası açıkladığını ve bu yol haritasının Doğu Akdeniz gibi konuları da kapsadığını söyledi. .
Magro, AB’nin Yunanistan ile Türkiye arasındaki sorunların çözümünde rol oynaması gerektiğini belirterek, “Çünkü tüm AB üye devletlerinin bir politikası var ve sorunlarını, özellikle komşularıyla olan sorunlarını gündemin dışına taşımamak gerekiyor. AB sınırları.” söz konusu.
Fransa Büyükelçisi, Türkiye’nin AB ile müzakerelerde egemenlik meselesi olarak gördüğü taleplere karşı çıktığını, Türkiye’nin AB üyeliğinin tartışılmaya devam etmesi ve Türkiye’nin değeri açısından yeni bir sayfa açılması gerektiğine dikkat çekti. AB’nin inşasında oynayacağı rol.
“Fransa, Türkiye’nin terörle mücadelesini destekliyor”
Magro, Suriye’nin siyasi geleceği başta olmak üzere uzlaşıya varılan birçok konu olduğunu ve iki ülkenin Libya konusunda ortak görüşe sahip olduğunu kaydetti.
Başta Ukrayna olmak üzere birçok konuda Türkiye’deki üst makamlarla birlikte çalışmaya hazır olduklarını ifade eden Magro, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki tutumunu bildiklerini ve terörle mücadelesinde Türkiye’yi desteklediklerini vurguladı.
Fransa Büyükelçisi, terör örgütü PKK/YPG ile ilgili ülkesindeki faaliyetlere ilişkin de, “Türkiye’nin terörle mücadele çabalarını destekliyoruz. Bu açık. Bu konuda son yıllarda PKK’nın mal varlıklarının dondurulması başta olmak üzere çok şey yapıldı. ” dedi.
Türkiye ile birçok alanda ilişkileri canlandırma sürecinde olduklarını belirten Magro, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve bunların arasında vize sorununun olduğunu belirterek; vize serbestisi konusunun görüşüldüğü bilgisini paylaştı.
Fransa’nın AB dönem başkanlığı döneminde Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle kıtanın güvenliğinin yeniden gündeme geldiğini vurgulayan Magro, Türkiye olmadan Avrupa’da tam bir güvenlik ve özerklikten söz edilemeyeceğinin aşikar olduğu değerlendirmesinde bulundu.
