İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Samatya yağmur suyu tüneli TBM indirme töreninde yaptığı konuşmada, “İddia ediyorum ki tarihinin hiçbir döneminde bu kadar altyapı çalışması yaşamamıştır. Biz 4,5 yıldır İstanbul’un altında naçizane çalışıyoruz.”
İmamoğlu, Yenikapı faaliyet alanında düzenlenen İSKİ Samatya yağmur suyu tüneli TBM indirme törenine katıldı. İmamoğlu, “Elbette bu yer altı yatırımı yapılırken ne kadar değerli olduğunu hissetmiyorsunuz. Yapılıp hayata geçirildikten sonra aslında hayatınızdaki bazı tehditlerin ortadan kalktığını ya da yapılan yatırımlarla hayatın kolaylaştığını fark edebiliyorsunuz. ulaşım, metro vs. Bu bağlamda İSKİ’nin yeraltında yaptıklarını aslında fark edebilirsiniz. Yatırımlar açısından çok ama çok değerli. Bir tünel açma makinesini daha tabiri caizse yer altına indiriyoruz. Tabii açıkçası şunu söyleyebilirim. TBM dediğimiz bu makinenin 2019’dan bu yana verdiğimiz hizmetlerin sembolü olduğunu. Çünkü yeraltında deyim yerindeyse arı gibi çalıştık. Bazı yerlerde metro çalışmaları, bazı yerlerde İSKİ çalışmaları, bazı yerlerde bilim çalışmaları, altyapı çalışmaları var. Bunların hepsi kılcal damarlar gibi yeraltında yüzlerce kilometre deyim yerindeyse bir kısmı atık su, yağmur suyuyla ilgili yatırımları da kattığınızda binlerce, onbinlerce kilometre, içme suyu. İletim sınırlarında böyle bir eseri hizmete sunmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum. Çünkü İstanbul’un buna çok ihtiyacı var, bu tezi söylüyorum, tarihinin hiçbir döneminde bu kadar altyapı çalışması yaşamamıştı. “4 buçuk yıldır İstanbul’un altında yoğun bir şekilde çalışıyoruz” dedi.
“İSTANBUL BOĞAZI’NDA ONLARCA NOKTADAN DENİZE AKIŞI ATIK SUYU İZLEDİLER”
İstanbul’da daha önceki yıllarda altyapı hizmetlerinin verilmediğini belirten İmamoğlu, “İstanbul’un altyapı sorunlarını ele alma biçimimiz ve önceliklendirme anlayışımız, durumu yönetmek ile şehri yönetmek arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koyan bir durum tespitidir. İstanbul’un önceki durumu” biz yönetiliyoruz.” Ortaya çıkan yer altı çalışmaları, altyapı çalışmaları ve eksikliklerle daha da netleşti. Çünkü yer üstünde çalışmanın boyutuyla birlikte biraz dikkat çekici olmak daha kolay olabiliyor. Çalışanlarınıza çalıştıklarını hissettirmek daha kolay ama biz sürece böyle bir anlayışla bakmadık. Çünkü hâlâ hayattayız. Bizler bu görevlerin geçici ve fani olduğunu gerçekten bilen insanlarız. Halkınıza en ahlaki ve faydalı şekilde hizmet etmenin, ahlaki bir duruşla akıllarda kalmanın çok daha değerli ve her şeye değer olduğunu bilen bir kültürün temsilcileriyiz. Yıllardır bu eşsiz şehrin denizine bakıyoruz. Kanalizasyonun akmasını izlediler. Dünyanın gözbebeği İstanbul Boğazı’nın onlarca noktasından, Marmara Denizi’nin onlarca noktasından atık suyun denize akışını izlediler. Eğer bunlara öncelik verilmiş olsaydı bu iş çok önceden biterdi. TBM dediğimiz makine yeni bir buluş değil. Bu sel ve su baskınlarından sıkıntılı hale geldik. “Bu kentte büyük can ve mal kayıpları yaşanırken, biz kendi dönemimizde seyirci kalanların ihmalini örttük, ihmalin yerine hizmeti getirdik” dedi.
“SON 15-20 YILDA BU ŞEHİR, BU AKIL VE BU ANLAYIŞ NELER KAYBETTİ”
İmamoğlu, “Yakında bizim dilimizi, edebiyatımızı, terminolojimizi kullanmaya başlayacaklar. Kullansınlar. Amacımız onları da güzelleştirmek aslında. Bu anlamda İstanbul’un 130 noktasındaki su baskınlarını ortadan kaldırmanın gururunu yaşıyorum. Bu şehrin kaderi olarak tanımlanan süreçte can ve mal kaybının yaşanmaması gurur verici.” Hayattayım. Bir, bir buçuk saatte, iki saatte, 3-4 saatte 100 kilo, 120 kilo, 150 kilo yağmur gördük. Doğrusunu söylemek gerekirse biraz heyecanlanmıyorum. Ama her yağmurdan sonra heyecanım azalıyor. Çünkü merak ediyorum bir şey var mı? Bazen Bey’i arayabilir miyim, bazen AKOM’u ararım. ‘Bir şey yok Sayın Başkan’ cevabını alıyorum. İnsanlar çok mutlu ve huzurlu. Bu 3-3,5 yılda değişebilir. 15-20 yıl sonra bu şehri bu akılla, bu anlayışla hayal edin. “Neyi kaybetmiş?” dedi.
“İSTANBUL’UN GÜNDEMİNDE OLMAYAN HİÇBİR ŞEY GÜNDEMİNDE DEĞİL”
İstanbul’un suyunu su toplama havzalarıyla sağlayan şehirlerden biri olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Şehrimizin ortasından akan büyük nehirler yok. Şehrimizin ortasından güzel Boğaz geçiyor. Bunu ikiye katlamak istediler.” , kanal onların anlamlı dilinden aktı.Bizim ülkemizde ne derler ya ‘çifte’ “Bu biraz öyle oldu, biraz öyle oldu. Unuttular, unuttular. Dil yok, konuşamıyorlar. İstanbul’un gündeminde olmayan hiçbir şey onların gündeminde değil. Mecliste biraz bağırdınız mı millet?” dedi.
